GÜLER YÜZ
Çarşamba, Mayıs 25, 2016Selam, iletişim isteğimizi. Hal hatır sorma, karşımızdakini sevdiğimizi. Allah'a ısmarladık ise, ayrılık hüznüyle beraber, iyi niyetimizi ve duamızı anlatır. Her sözcük dolu dolu anlam taşır bizi duyana.
Sesini yükseltmiş bağırıyordu. O an gürültüden başka bir şey değildi yaptığı. Çünkü kimse öfkesinden, ne söylediğini anlayamadı. Seçtiği kelimeler, derdini değil, öfkesini anlatıyordu.
En güzeli ister gönül daima. En güzel muameleyi, en güzel hizmeti. Fakat bazen istemeyi bilemeyiz. Konuşmak halimizin dile gelişidir. Seçtiğimiz kelimeler de gönlümüzün aynası. Özenle konuşur, dikkatle seçersek kelimelerimizi ne üzülürüz, ne de üzeriz. Gelişi güzel, devrik cümlelerle ne halimizi anlata biliriz, ne de istediğimiz karşılığı buluruz.
Okudukça zenginleşir kelime haznemiz, konuşurken güzelleşir. Her harf den elli kelime bula biliyor musunuz. Boş zamanlarda düşünün. A- dan Z- ye her harf den elli kelime. Çıkmıyorsa geliştirin. Eğer bütün hayatınız elli kelime ile geçiyorsa, ruhunuza eziyet ediyorsunuz, demektir.
İltifat ederken insanın yüreğinde yaşadığı haz, iltifat duyduğu zaman yaşadığı hazdan çok daha fazladır. Zaten hemen geri döner. " Bugün çok güzel görünüyorsun" dersiniz, size hemen, " Sende " şeklinde bir cevap gelir. Vasat, çok verimsiz. İlerletip daha kıymetli unsurları belirtirseniz, öyle bir şekilde size döner.
Zihninizden, söylerken yüzünüzü asan, buruşturan kelimeleri çıkarın. Çirkin hiç bir söz kalmasın. Söylerken ferahladığınız, coştuğunuz kelimeleri, dil ucu yapın, vara yoğa sık sık kullanın. Yüreğinizin değiştiğini, hayatınızın güzelleştiğini göreceksiniz.
Ruhumuzu anlaşılır kılan, en büyük sermayemiz kelimeler. Onlarla oynayın. Dans edin. Dizin dağıtın. Bol bol kullanın. Dağlar kadar servetiniz olsa, hepsini dağıtsanız. Yine de hem kendinizi, yeteri kadar ifade edemez, hem çevrenizdekilere yeteri kadar ulaşamazsınız. Oysa güzel kelimeleri, söyledikçe çoğalan iltifatları, esirgemeden dağıtsanız, önce öyle görür, sonra öyle yaşar, mutluluk rüzgarları estirirsiniz.
Hikayeyi hepiniz bilirsiniz, yeri geldi tekrar edelim.
Bin aynalı yüksek bir dağ varmış. Neşeli köpekle öfkeli köpek gidip görmek istiyorlarmış. Öfkeli vazgeçmiş. Neşeli yavaş yavaş tırmanmış dağa. Yoruluyormuş ama etrafa bakıp manzarayı izledikçe keyif alıyor, yorgunluğunu unutup gülümsüyormuş. Akşama doğru dağın tepesine ulaşmış. Başını kaldırdığın da bin ayna da kendisine gülümseyen bin sevimli köpek görmüş. Gülmüş neşelenmiş keyif ve heyecanla aşağı inmiş. Arkadaşına ısrar etmiş. öfkeli köpek homurdana homurdana dağa tırmanırken, ayağına takılan taşa, toza kuma hırlaya hırlaya yorgun öfkeli dağın başına ulaşmış. Kafasını kaldırınca bin öfkeli köpeğin kendisine hırladığını görmüş. Sesini yükseltmiş, kendi sesi dağlardan yankılanıp çoğalarak gelmiş. Korku ve öfkeyle koşarak aşağı inmiş.
Hayat dağında tırmanırken sona doğru, her sima bize bir ayna. Ne kadar hoş görünürsek aynaya o kadar hoş görürüz. İyi davranışlarla parlatıp gülen yüzlerle aydınlatalım aynalarımızı.
Kulaklarımız, kendi sesinden güzel sözler duyarsa, başka kulaklara, başka yüreklere güzel sözler söylemesi çok daha kolay olur.
Peygamber efendimiz [sav] ashabı ile sohbet ederlerken, domuzun biri hızla koşarak önlerinden geçiyor. Çöl ortası, her yer toz duman oluyor. Efendimiz, üzerini başını silkelerken, " Mübarek hayvan, tozu dumana kattı" diyor. Ashab şaşırarak, " Ya Rasullallah, mundar hayvana, mübarek dediniz" diye soruyorlar. Efendimiz, " Onun hali ne olursa olsun, dilimi çirkin söze alıştırmak istemedim " diyorlar. Zira bir kötü kelime peşinden ondan daha kötü bir çok kelimenin kapısını açar.
Hz Ali ( ra) " Size kötü söz söyleyen olursa, sukut edin. Herkes gönül hazinesinde olandan çıkarır. O kötü sözün geldiği yerde ona benzemez daha neleri vardır " diyor.
Gönül saraylarınızda, güzel yüzlü, güler yüzlü kelimeler gezdirin. Onların seyri sizin huzurunuzdur.
Dudaklarınıza, güzelliğine yakışmayan çirkin sözleri kondurmayın.
Hayat daha hafif daha lezzetli olacaktır.
0 yorum