KIYMET BİLMEK
Pazar, Mayıs 29, 2016Sukut ey gönlüm, bırakma içinden geçenleri,
Söyleme incitirsin, bırak inciten incitsin seni...
Aslında sevmem mısra ile başlamayı. Sözün bittiği yerdir mısra ve söze bittiği yerden başlamak gibi gelir bana. Ama bazen sözün bittiği yere inat, basa basa söylemek gerekir. İşte öyle bir zaman ve inadına inadına söylenecekler var.
Dr Fatih DOĞRU, Datça Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı. Titri vermeyi de sevmem, isim vermeyi de ama girişte belirttim ya bazen istisnalar kaideyi doğrular, bu da öyle bir istisna olacak.
Sessizce seyreder dahil olmayız hayatın akıttığı bazı olaylara, göz gezdirince yakaladıklarımız olur. Sonradan yaşanacak , ah keşke dedirtecek anlardan çok korkarım. O pişmanlıkları yaşamamak için anın farkında olmak, akışa el atıp dokunmak gerekir.
Kulaklarınıza çalınmıştır, gönderilen bir hekim için toplanan imzalar diye. Belki daha azı, belki hiç duymadınız. Kulağıma çalınan, öylesine duyduğum ve artık pes deyip elimi taşın altına uzattığım an şimdi.
Datça'lı hanımların sıkıntılarını çözmeye gayret eden ve bu güne kadar hekim olarak teknik tek bir hata yapmamış, tembellik veya ihmali olmayan, bir sıcak yürekten bahsedeceğim. Hekim olarak yüreğine her geçen sene, bir kat daha sert kabuk bağlatmayı başaramamış bir ince yürek. Bir hekim büyüğüm, " DUYGULARIMIZI KULLANMAMIZ GEREKEN YERDE, aklımızı, AKLIMIZI KULLANMAMIZ GEREKEN YERDE, duygularımızı kullandığımız zaman hata yaparız. Hekim bunu en iyi ayarlaması gereken kişidir." diye özetlemişti doktor olmanın püf noktasını.
Duygularını dondurucuya kaldırmamış biri Dr Fatih DOĞRU. Her tecrübe bir katılık katar ruhumuza. Esnekliğimizi alır bizden. Dilerim Datça, O'nun için kabuk bağlama, ruhunu saklama kararı aldığı yer olmaz. Samimi ve sıcak tavrını değiştirmez, İnşallah. Görevler yapılırken, sadece görev olarak düşünülür ve yapılırsa sonuç alınır fakat ruhu beslemez. Oysa yaşadığımız her an ruhumuza iz bırakır.Yorar veya besler. Ruhu beslemek için yaptığımız işin tadını yüreğe katmak gerekir. Zevkini, hazzını, başarınca gururunu ruha hissettirmek gerekir. Sevgiyle muhabbetle yoğurmak, tadından damlatmak gerekir.
Yüreğiyle yapılan iş ile öylesine yapılan iş arasındaki farkı kör gözler görmese de canlı yürekler bilir. Sonuç dağlar kadar farklıdır.
Muhabbetin unutulduğu, samimiyetin terkedildiği, iyi niyetin suistimal edildiği bir zamandayız. Sukunet miskinlik, yeni ifade ile eziklik olarak adlandırılıyor. Hak aramak adı altına edepsizliği sığdırır oldu milletimiz. Sesini çıkardığın, tırnaklarını geçirdiğin kadar varsın hayatta. Ürkütücü ve çirkin. İnsanlığı ne ara kaldırdık, efendilik diye bir tabirimiz vardı. Güven verir,saygı hissettirirdi. Yorulduk mu zor mu geldi. Oysa sükunet miskinlikten değil, tevekküldendir. Tevekkül ise imandan ve efendiliktendir. Efendilik edinilecek bir değer gibi dursa da hilkaten ihsan olunmuş bir erdemdir. Efendiliği ile akıllara yer etmiş, gönüllere iz bırakmış kıymetli biri Dr Fatih DOĞRU.
Nezaket ruhumuza giydirdiğimiz ipek bir elbisedir. Ne var ne yoksa ruhumuzda örtülecek eğreti çirkin, hepsini örten zaruri bir örtü. Nasıl ulu orta soyunmuyorsak giysilerimizden,ruhumuzu da öyle korumalı öyle örtmeliyiz nezaket elbiseleriyle. Bir anlık öfke ile çıkarıp nezaket elbisesini çırılçıplak Allah ne verdiyse kapışıyor günümüz insanı birbiriyle, kabaca nezaketsizce. İşte tam da öyle zamanlarda daha bir sıkı sarılmalı nezaket elbisesine ki pişman olunacak davranışlar yaşamayalım.
Amirin memuruna,büyüğün küçüğe, hizmet edenin hizmet görene adeta bayrak açıp yürüdüğü zamandayız. Öfke hafifletici unsur değil, aksine değer kaybettirici, kıymet giderici bir unsur. Hele hele hasta birinin şefkat ve merhamet beklediği anda azar işittiğini ağrı ve ızdırabına incinme ve kırılmayı da eklediğini düşünün. Kimse öyle bir durum için vergi ödemiyor. Nezaketini ısrarla koruyan, hanımların en çekilmez halleri olan hamilelik ve hastalık durumlarında ruhunu ipek örtüsünde sıkıca tutan,sağlam biri, Dr Fatih DOĞRU.
Gitmek gerekir bazen, nasip bitince. Gitmek ister bazen yürek, keyif bitince. Gitmelidir belki de hedef belirleyince. Kendi kararı ile ısrar ederek gitmek istemiş. Gerekeni yapmış. Gitme yolu açılınca, hanımlar telaşla imza toplamaya başlamış, kendimiz gidip konuşsak ısrar etsek dur desek kalır mı diye derdine düşmüşler. Kendisinin dahli olmadan.
Çabuk karar veriyoruz millet olarak. Tanımak için zaman harcamak gerekir. Acele etmemeli. Her gönül bir dünyadır, uçsuz bucaksız vadileri, ovaları, denizleri, dağları olan. Mevsimleri olur gönüllerin, ılık meltemi, boran fırtınası. Zaman ayırmak gerekir tanımak için. Acele etmemeli. Karar vermeden önce gönüle danışmalı, vicdana sormalı, hatırı gözetmeli, emeği görmeli, kıymeti ziyan etmemelidir.
Hırs gözümüzü bürümeden önce, yüreğimizi bürür. Artık normal göremez oluruz. Yüreğini hırstan muhafaza etmiş biri, Dr Fatih DOĞRU.
Çok çabuk tüketiyoruz her değeri. Emekleri görmezden gelmeyelim.
Allahu Teala (cc) verdiğim nimetlerin kıymetini bilir şükrederseniz artırırım, kıymetini bilmezseniz geri alırım, buyuruyor. Nimetlerin nimet olup olmadığını anlamak için gönüllerimizi açık tutalım.
Gitse de kalsa da değerlerinden kaybetmeyecek olanlar vardır. O insanlardan biri Dr Fatih DOĞRU.
Yerin neresi olursa olsun, yolun daima açık olsun, hali, özü, sözü, yüreği doğru kardeşim...
0 yorum