NEREDESİN SABAH
Pazar, Temmuz 31, 2016
Yine gece, yine yıldızlar yok, yine karanlık simsiyah. Ruhum
aydınlığını kaybetti. Bedenimin ışığa sevdasından. Yıldızım kapattı kendini,
söndürdü ışığını.
Sus gece sus. Sessizliğin beynimi bulandırıyor. Sus, sus
artık, sukutun başımı patlatıyor. Bu kadar gürültülü bir sessizlik, seni kap
kara yapan.
Neredesin sabah, hadi
gel. Gözlerim, oyuluyor, eziliyor,
yanıyor. Karanlığı kamaştırdı gecenin. İçimin zifti siyahı boyuyor, gecenin
kömür karasını. Karıştılar iyice bir birlerine.
Yıllarca hayalinde hayat bulduğum gül yüzlü, Yusuf cemali
görmeden, kapatma ışığımı. Sineme nasıl nakşettin sevdasını ah gönül, ağzımdan
dumanlar çıkıyor, sinem yangın yeri alev alev. Sus sinem sus yakınma. Aşamazdın
sınırlayan çelik çerçevelerini o olmasa. Bilemezdin pişmenin tadını, yakmasa.
Işık mı getiriyor sabahı, yoksa sabah mı ışığı. Ya sen
neresindesin karanlığımın. Sabahım nerende gizli.
Yıldızlarımı da almış gözlerin. Tüm rüzgarları çekmiş içine
nefesin. Bir tutam, soluk ver bana taze nefesim.
Hadi, çok korkutuyor karanlık beni. Hadi geri ver sevincimi.
Ah gece inat ettin yine. Yorgun bedenime, eziyetin niye. Saat sende mi bıraktın
beni. Uykuya mı daldı zaman.
Git artık gece ne olur. Secdeler getirin sabahı. Acıyor,
yanıyor içimin en derinleri. Ruhuma acıyı düşüren nefsim, melekler raks ediyor,
göremiyorsun.
Gel artık sabah çok yoruldum.
Kalbimde bir akrep, dişleyip duruyor. Gecenin tiz kahkahaları
deliyor beynimi. Gece sus artık, ne olur sus takatim yok kıpırdamana.
Bırak
nefesim süzülsün, nefesin taze derinliğinden. Bırak sinem yenilensin ışığın
taze nefesinden.
0 yorum