29 EKİMİ HİSSETMEK

Pazar, Ekim 30, 2016

Fener alayı

Fener alayında mazot kokusundan, yağ dumanından başka bir şey doluyor ciğerlerimize; sinemizi ısıtıp, enimize işleyen ince bir duygu. Ruhumuz elektrikleniyor, avuçlarımız terleyip, gözlerimiz nemleniyor. Yürüyüşün nedeni en büyük etken. 29 Ekimlerin genelde serinden birzcık daha soğuk akşamlarında sıcacık yürüten duygu da yine yürüyüş sebebi.

Cumhuriyetin bayramı olur, kutlanır, anılır, şükran duyulur edeptendir. Ancak bunlar yetmez, Cumhuriyet bir emanettir, bayraklarımıza desen olmuşların bize emaneti. Bu nedenle sadece gösteri ve tören değildir Cumhuriyetle alakamız. Namuz gibi gözden esirgenecek, can gibi özde muhafaza edilecek, nimet bilip kıymetince hareket edilecek.

Bayraklarla, marşlarla, hızlı atan kalplerle, fener alayı içimizde derinlere çökmüş millet olma, bütün olma duygumuzu ısıttı, canlandırdı, hayat verdi. Ne kadar sürer bu sıcak tesir bilinmez ancak bir gerçek var ki o da kıymeti bilinmeyenler elden gider. Gözümüzü kendi kişisel menfaatlerimize, hırs ve heveslerimize çevirince ne ulvi değer ne de manevi kıymet kalıyor. Günümüz tablosunda, Cumhuriyet sadece 29 Ekimde fenerle yürümek, marşlarla tempo tutmak, hoplayıp zıplamak olarak yer buluyor.

Evlatlarımızın özgür ruhlarla, çocuklarına yarınlar hazırlayacağı, huzurun güvence altında olduğu, zihinlerin temiz, vicdanların rahat ve temiz kaldığı günlerin garantisidir Cumhuriyet. Başını yastığa koyup yarın kaygısız uyumak, yanlışı görünce düzeltme şansının varlığını bilmek, Doğruyu savunurken, yanlışın taarruzundan korunmak vardır Cumhuriyetin içinde. Millet farkının seçme ve seçilmede hiç bir fırsatı kapamadığı, azınlık olanların dini özgürlükleri ile ibadet ettiği, çoğunluğun ise tahammül ve hoş görüsünün teminatıdır Cumhuriyet.
bayraklı çocuklar

ÇOCUKLARIN DÜNYASINDA CUMHURİYET

Çocuklarımız sosyal bilgiler dersinde konu olarak okuyup geçseler de bizim onlara bu ve çok daha fazla değeri sağlayan Cumhuriyeti içirmemiz gerekir. Onların kelime olarak anlamakta zorlandıklarını biz yaşatarak hissettirmeliyiz. Yanıbaşımızda dağılan iç savaş yaşayan, yavru kuşlar gibi kırık kanatları diğer ülkelerin merhametlerine sığınıp sınırlarına sokulan çocukların Cumhuriyetten mahrum rejimleri ile bu acı sona geldiklerini öğretelim.

Suyun varlığından habersiz balıklar gibi yaşamak, ancak balıklar gibi hazin sonlara taşır milletleri. Atalarımızın gözlerini kırpmadan şehadet içtiği bağımsızlık nimetini derinlerine nakşedene kadar emdirelim. Ta ki canlarıyla beraber bilsinler Cumhuriyetin kıymetini.

Bayraklarla, marşlarla yürüdük yine Datça da, kah ağladık kah güldük. Coştuk, heyecanlandık, sevindik. Kalabalıktık yine. Yaşlısı, genci, biberonlu bebesiyle bütün Datça lılar sokaktaydı. Gecemiz aydınlandı, ruhumuz canlandı.

Allahım sen ülkemin Cumhuriyeti muhafaza eyle, kem gözlerden, şeytan fikirlilerden, menfaat düşkünü sinsi düşmanlardan koru. Kıymetinden gafil eyleme bizi.

BU YAZILARI DA OKUYUN

0 yorum