ACI DOLU KOCA BİR YIL

Salı, Aralık 27, 2016

korkmuş çocuk

2016 Yılına hazırlanırken, 365 kelebek dolu bir çuval hayal ettik, güzellik, sevinç, mutluluk, huzur  renkleriyle bezeli uçuş uçuş 365 kelebek dolu bir çuval. Bir koca çuval aldık elimize 2015 gece yarısı. Karanlıktı göremedik içini. Sıcacıktı sevindik, can dedik, canan dedik, ümit, sevinç, huzurdur diye. Islaktı, coşku, heyecan, ümittir dedik. Gün ışıdıkça sıcaklık kayboldu, soğudu ellerimizde gittikçe sertleşen çuval. Renkler görünmeye başladığında kan bulaştı ellerimize, kokusu sindi ciğerlerimize. 365 Kelebeğin her birine yetecek kadar ölüm doluydu çuval. Son on güne girerken daha ne kadar soğuk ten, donuk bakış, bayrakta nakış ölüm göreceğiz.

Dünya geneline yayılmış ve hızla şiddetini artıran bir karmaşık dönemdeyiz. Huzurun kıymeti kaybedildikçe daha yoğun hissedilip, daha fazla korunması gerekirken aksine bir süratle, gözden düşüp umursanmaz hale geliyor. Belli başlı huzurlu ülkeler vardı, bunlar ekonomik olarak refah seviyesini yükseltmiş,  hayat standartını lükse taşımış ülkelerdi. Başı ağrımayan, canı sıkılmayan ülkeler. Uzaktan bakınca rüyamsı hayatların yaşandığı yerler. Terörün bulaşıcı laneti o ülkelerinde tam ortalarına yağdı. 

2016 Toplu ölümlerin, şiddetin, zirve yaptığı bir yıl olarak kalacak akıllarımızda. Giderek uzaklaştığımız insani değerlerimiz, kaybettiğimiz ulusal kimliğimiz, bizi bütünleyen milli değerlerimiz, uzaklaştığımız dini vecibelerimizle nerede ve ne olduğumuzu bilmez hallerdeyiz. Sadece ülkem ve milletim adına da değil bu sancılar, dünya üzerinde yaşayan tüm milletler ve ülkeler aşağı yukarı aynı handikapla boğuşuyor.

İstanbul da sütü poşetle alırsınız. Sütçü makinenin ağzına dayar poşeti dolunca sıkıca düğümler. Lingir lingir taşırsınız eve kadar. Sivri uçlu her hangi bir şey veya sert bir temas tüm sütü sokağa akıtır. Taşımak zordur, yürüdükçe sallanır öyle böyle delmeden dökmeden eve getirirsiniz. Onu birde dökmeden boşaltmak var tencereye, en zoru budur. Bir yerinden delersiniz tencerenin üzerinde, ne yaparsanız yapın en az bir bardağı ziyan olur. Hele bir de 5 - 10 litre ise sütünüz 3 bardağı heba ettiniz demektir.

Dünyayı o süt poşetine benzetiyorum. Sınırları kaldırdıkça, sıvılaşan değerler giderek sallanmaya, titremeye, bir birine temas edip baskılamaya başladı. Her ülke bir birinin, yer altı kaynaklarını biliyor. Yer üstü ekonomik, siyasi ve savunma kuvvetlerini görüyor, kimsenin eli cebinde, teni elbisesinde saklı değil.  Her bilen ulaşabildiğine talip oluyor, olmazsa bir şekilde ele geçiriyor. Dur yok, sınır yok, ölçü, ahlak, korku yok. Gücü yeten yettiğini öğütüp torbasına atıyor. Ölüm oyun dışı kalmak artık. Daha fazla ölüm daha fazla güç demek. 

İyi olmanın aşağılandığı bir zamanda, kötülükte bayrak açıp, hedefe kilitlenenler çok normal. Ekmek aslanın ağzında dendiği devirlerde, halkı güç kullanmaya, sertliğe davet ettiği için tehlikeli bulunmuş. Şimdi ekmek aslanın midesinde ama kimse ekmekle ilgilenmiyor, şimdi gözler aslanın dilinde, dişinde, derisinde. Diri diri yağma ediliyor  tüm varlık.

Karamsar olmayı sevmeyiz. Elimiz varmaz siyah bulut çizmeye. Ruhumuz el vermez kara beyit dizmeye ama bu hakikatler gözlerimizi ovalayıp, yüreklerimizi avuçlayıp, çekerimizi belirlemek için zaruri. Oyun sert oynanıyor ve artık bizim zemin, etraftaki patırtıdan ciddi zarar görüyor.

Mutluluk, sağlık ve başarı bekliyorum. Hemen herkes bunu söyleyecek 2017 yılı için. Kimse mutluluk, sağlık, ve başarı için temiz toplum, doğru yönetim, istikrarlı çalışma gerektiğini düşünüp ona göre koymayacak elini taşın altına. Ne parlak süsler, ne ışıltılı çiçekler ne mumlar ne de havai fişekler; bize bir çuval gün geliyor, önümüze koza olarak bırakılan 365 beyaz gün. Her gün bir sonrakini mayalayarak uzaklaşıyor. 11 aralık, 10 aralık tan bağımsız başlamadı.  içine dahil olduğumuz gün, dahil olacağımız kesin olmayan günün basamağı.

Ne kadar gayret eder, ne kadar zorlarsak iyilik adına o kadar ümidimiz olur ertesi sabah da. Ölüm elbet gelecek, er geç gelecek. Önemli olan bizden sonraki nesiller için iyi bir gelecek. Bize nasıl eğlendiğimiz sorulmaz hiç bir zaman, ne yediğimiz, ne giydiğimiz. Kimse geminin hangi dalgayı gördüğünü, hangi fırtınayı yendiğini merak etmez, herkes limana varıp varmadığını gözler.Yükünü ulaştırıp ulaştıramadığını izler. 

Yükümüz insanlık, yavaş yavaş insanlıktan çıkıyor insanlık. Gayretimiz son nefesimize kadar, aziz ruhlarımıza yüklenen, aziz değerleri bizden sonraki nesillere taşımak. İşimiz zor, cengimiz meşakkatli, yüreğimiz sağlam, bileğimiz kuvvetli. Bir de beraber olduk mu kim durdurabilir bizi.

BU YAZILARI DA OKUYUN

2 yorum

  1. Senenin son günlerinden merhaba Gönül Demliği. O kadar güzel ve yerinde benzetmelerle anlatmışsınız ki, 365 günü az gün kaldı heba etmemize. Kimilerimiz bunun ya farkında değil, ya da böyle gelmiş böyle gider diyor besbelli. Ama fark edenlerin sızım sızım sızlıyor içleri. Kan çanağına dönmüş gözleri ve artık belki hiç gülemeyecek ana babaları, olaylardan etkilenen bizler mutsuz bir ülke olduk çıktık. Özendiğimiz devletlerin de, başta bu gidişatta, belirttiğiniz yeraltı kaynakları onları cezbediyordu. Ve haliyle menfaatlerini düşündükleri için, yanlı hareket ettiler ve terör onların bu açıklarından faydalandı. O nlara kadar uzandı. Terör adı üstünde, beyinleri uyuşmuş karışıklık yaratan örgütlerden ibaret. Yani o ülkelerin de payları çoktu. Hatta terörden yararlanacak kadar alçakça davrandılar. Şimdi ise ok, (yani terör )yaydan çıktı. Savuruyor dünyayı. Ben hepimizin vatanımızın dört bir köşesinden ve her yerinden edeceğimiz dua ve dileklerin etkili olacağına inanıyorum. Hatta böyle bir yayın yapmayı düşünüyorum son günlere yakın. Yılbaşı, tüm dünya dinlerinin çeşitli inanışlarla kutladığı bir özel gün olmasından çok, eski yılın, yeni yıla tacını teslim etmesidir ve seneler öyle gelirler ki bazen, çok şeyleri değiştirecek tarihi yükleri ya da değişikliklerin başlangıcı olacak kadar değiştirebilirler her şeyi. Dilerim bu güzel niyetleriniz bloglarımızda bir öncülük ve başlangıç olur. Yine dilerim ki, bu sene bize verilen hediye günlere doğru, gerçekten vatanımız için en uygun ve yakışır bir şekilde yürürüz. Kutluyorum sizi canım. Yeni yılın size ve aile efradınıza sağlık, huzur ve güzellikleriyle gelmesini temenni ediyorum. Sevgilerimle :) Ece ablanız.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler ablacım, samimi duygularınız, teşvik eden tutumunuz, takdir eden tavrınız için. Ben de yeni yılı her başlangıçı sevdiğim gibi seviyorum. Fırsattır sonuçta, yeni bir defter, tertemiz Rabbim hepimize güzel günler getirsin. Kör gözlere ışık, katı yüreklere merhamet versin. Saygı ve sevgilerimle ablacım.

    YanıtlaSil