FERYAT
Cumartesi, Nisan 22, 2017Ömür hazinesi geçmiş boşuna,
Yaşayıp da gelmiş yolun sonuna,
Vedaya başlamış kolu koluna,
Böyle bedenlerin hakkıdır feryat...
Tutamamış yeminini sözünü,
Dağıtmış toz misali özünü,
Tatmış pişmanlığın yakan közünü,
Tövbe bilmeyenin hakkıdır feryat...
Örtememiş hanımını kızını,
Daim çalmış nefsin güçlü sazını,
Soldurunca namusun yıldızını,
Bitmiş erkeklerin hakkıdır feryat...
Toprağında unutulmuş adalet,
Her bir yanı kaplamış cehalet,
Bütün bir ülkede hakim sefalet,
Böyle ülkelerin hakkıdır feryat...
Sahalarda anlamsızca yakılan,
Dikilecek toprağı hiç kalmayan,
Ilık rüzgarlarda dalgalanmayan,
Yurtsuz bayrakların hakkıdır feryat...
Çirkef pisliği bu dünyaya,
İlim öğretmeyen ana babaya,
Ulaşılamayan büyük sevdaya,
Doğmuş bebeklerin hakkıdır feryat...
6 yorum
Feryadınız buradan duyuluyor.Ne kadar içten satırlar olmuş.Kaleminize sağlık:)
YanıtlaSilHayat bazen sinesini yakıyor insanın. Şu insanlıktan çıkanlar var ya ruhuma feryat ettiriyor...
SilÇok teşekkürler...
Güzel şiirdi her dörtlük kendi hikayesini barındırıyor. Seviyorum bu tür şiirleri, teşekkürler.
YanıtlaSilÇok incesiniz, unutuluyor yavaş yavaş bu tür şiirler. Canım acıyor dünyaya bakınca. Hep demlenmiyor duygular bazen asit olup yakıyor içimizi...
SilAşırı beğendim, sanki yıllar geçse de hep aynı değere sahip olacakmış gibi, bildiğin eser olmuş. Düşüncelerinize sağlık.
YanıtlaSilaslında çok net bir ifade kullanmışsınız. Yıllar geçse de değişmeyecek, evet aslında insanlık boyunca hep aynı değerlere saldırmış insan ve hep aynı yerden yara almış yürekler. Zamanı suçlamak yersiz bir bakıma. Tespitiniz için ayrıca teşekkürler
Sil