SANAL KARMAŞA
Pazar, Nisan 23, 2017Acı bir hafta geçiriyorum, henüz nihayetlenmemiş bir karmaşa içindeyim. Burası Datça okul tam gün. Kitap ve blogun tanıtımı için açılmış instagram hesabımı onunla beraber yürütüyoruz. Resim seçiyor, ekliyor, siliyor. İşimiz bitince pasta börek kısmında geziniyor.
Muhteşem pastalar buldum anne dedi. Baktım harikaydılar, tablo gibi veya heykel daha uygun, renkleri şekilleri intizamı muhteşemdi. Evde yapılmaz bunlar kızım dedim, soralım deyince dm den mesaj attı. Nezaket gösterip cevap yazdı hanımefendi.
Çok garip bir yakınlıkla kızımı okula gönderip devam ettim yazmaya. Yalnızlığım, kalp kırıklarım, incinmiş ruhum bu hiç tanımadığım hanımın nezaketi ile birleşince kendimi bıraktım ve tadını çıkardım. Hayatta en önem verdiğim şey nezakettir iletişimde incecik ve nazik tavırları ile üç gün kadar devam ettik yazmaya.
Dördüncü gün başka bir hesap beni beğenince her zaman yaptığım gibi profile baktım. O gün benim paylaştığım cümle yazıyordu. takipçi yoktu takip edilen de bir kişiydi. Garip geldi. Bazen tanıdıklar öyle yapıyor pas atıp beni yokluyorlar. Nezaket nezaket diyorsun görelim babından.
Bir gün boyunca hiç bir iş yapmadan o yazdı ben yazdım. Derken yazanın kim olduğu netleşti. Bizim muhteşem pastacı. Bir an kafam karıştı, neden böyle yaptı anlayamadım. Birden sertleşti tavrı ve beni biri olmakla itham etmeye başladı.
Kendimle pek geçinemem, ama bu kadar kızdığım hiç olmadı. Dertli başıma taç mı arıyordum. İki kelam yazayım diye bayramı kandili bekleyen dostlarımın hatırına girmek mi, çocuklara tanımadıklarınızla konuşmayın uyarılarımı hiçe saymak mı, ne desem az. Yerden yere vurdum kendimi.
Meğer hanımın canını yakan birileri varmış, bunaltıp üzmüşler, sosyal medya öyle bir silah ki zarar vermek isteyenler elinde. Mübareğin telefonunu dağıtmışlar, canından bezmiş. O da meğerse yoğurdu üflüyormuş. Ben taze teknolojik acemi, o sütten ağzı yaralı, iyice yorduk birbirimizi.
Vay benim insanım ne hallere düştün diye az yanıp yakılmadım.
Rabbim kimseyi yumuşak bir sözün peşinden sürüklenecek kadar yalnız bırakmasın.
Yalnızlığın kendine ait zahmetlerine tahammül edecek kuvvet versin.
Ve kimsenin, kimseye zulmetmesine izin vermesin...
8 yorum
Ne hallere düşürüyor sosyal medya denen şey.Bayanın endişeleri yersiz değil. Keşke herkes teknolojinin nimetlerini insanca kullansa nezaketin dışına çıkmasa herkes rahat etse.
YanıtlaSilAh keşke. İnsan oğlu sanki nimeti ziyan etmek üzere programlıyor hayatını. Neyi nasıl kullanmamamız gerekiyorsa inatla onu yapıyoruz, inşallah daha medeni, daha insani tavırlara gayret edip ulaşırız. Çok teşekkürler
SilAmin. Her imkanın bir iyi yanı ve bir de kötü yanı vardır. Genelde kafalarımız "ibneliğe" çalıştığı içinde başınıza bu gelmiş. Umarız tekrarlanmaz.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, nimet olduğunu düşünmek yerine menfaate kullanmaya odaklanıyoruz. Bakışımızı değiştirdiğimizde mesele kalmayacak inşallah
SilMerhaba demek istedim size, kötü bir gününüzün ardından. Ne kadar da net anlatılmış, sanki kendim yaşamış kadar oldum okuyunca. Bu nedenle de bir şeyler yazmadan çıkamadım sayfanızdan. Aslına bakarsanız ne yazmam gerektiğini de bilmiyorum ya!
YanıtlaSilGeçmiş olsun, hoşça kalın.
inceliğinize teşekkürler. Yaralayıcı yaşannanlar gerçekten sadece duyarlı yüreklere dokunuyor. Hissetmeniz bile çok güzel. Tekrar teşekkürler
SilAcemidemirci'yi tanırsınız. Onun sanal dünya hakkında yazdığı güzel birkaç yazısı vardı. O da bu ve buna benzer sahtelikler üzerinde duruyordu. Sanal dünyanın bu gerçeklikten uzak tarafı, sahtelikleri beni korkutuyor. Yine de korkunun üstüne gitmekten de vazgeçmiyorum.
YanıtlaSilCesaret güzel, inşallah hep güzelliklere taşır sizi. Çok teşekkürler...
Sil